- neşesiz
- s. 不高兴的, 不愉快的, 不快乐的; 不快活的, 令人不快的; 忧愁的, 忧郁的, 闷闷不乐的: \neşesiz bir insan 一个闷闷不乐的人 \neşesiz bir düğün 一次不热闹的婚礼 Sekiz saattir trendeyim, Tren boş ve neşesiz, içim sıkılıyor. 我已经坐了8小时的火车, 车上空空荡荡, 死气沉沉, 闷死我了。
Türkçe-Çince Sözlük. 2014.
Türkçe-Çince Sözlük. 2014.
neşesiz — sf. Neşesi olmayan … Çağatay Osmanlı Sözlük
durgun — sf. 1) Sakin Deniz masmavi, hava durgun, her taraf ılıktı. R. H. Karay 2) mec. Neşesiz, keyifsiz, sessiz Öteki durgun bir Anadolu köylüsü idi. F. R. Atay 3) mec. Canlı olmayan, sönük, hareketsiz Harp hemen tesirini gösterdi. Piyasa durgun. Ö.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
keyifsiz — sf. 1) Sağlığı pek yerinde olmayan, rahatsız 2) Neşesiz … Çağatay Osmanlı Sözlük
neşesizlik — is., ği Neşesiz olma durumu, üzgünlük Odada derin bir neşesizlik yüzleri buruşturmuştu. P. Safa … Çağatay Osmanlı Sözlük
sittinsene — zf., Ar. sittīn + sene Sonu gelmeyecek kadar uzun zaman, ömür boyu Ben radyosuz insan, ben ... zevksiz, neşesiz, ... ben hep böyle sittinsene başkalarının dilediğini mi dinleyecektim? H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
içi sıkılmak — bunalmak Sekiz saattir trendeyim. Tren boş ve neşesiz. İçim sıkılıyor. A. Haşim … Çağatay Osmanlı Sözlük